Corona Virüs hayatımıza girdiğinden beri herkes yazdı çizdi sevdiği dizileri, okuduğu kitapları, dinlediği müzikleri… Herkes birbirine destek olmak; evde kaldığımız süreçte zaman geçirecek bir şeyler önermek için elinden geleni yaptı, iyi de yaptı. Sosyal medyayı bu açıdan çok seviyoruz; doğru kullanıldığında kaliteli bilgiye, iyi deneyime ulaşmak için büyük yarar sağlıyor.
Şimdi biz de çok sevdiğimiz 10 diziyi derleyip sizinle paylaşmak istedik. İşte karşınızda; gerçekten hala izlemeyen varsa, mutlaka izlenmesi gerektiğini düşündüğümüz diziler:
Breaking Bad
Dizinin başrol oyuncusu Walter White, lisede Kimya öğretmenidir ve akciğer kanseri olduğunu öğrenir. Kendisinden sonra ailesinin rahat geçinebilmesi için eski öğrencisi olan ve uyuşturucu ticaretinden anlayan Jesse Pinkman ile metamfetamin işine girer. Daha sonra da başları beladan kurtulmaz. Dizi bizi kendine o kadar çok bağladı ki bitirene kadar hem soluksuz izledik, hem de bittiğinde çok üzüldük. Zaten IMDB puanı 9.5 olan bir diziyi izlemek için bizim gibi geç kalanlar varsa bir an önce başlamalarını tavsiye ediyoruz.
Better Call Saul
Breaking Bad’in meşhur avukatı Saul Goodman’ı bilmeyen yoktur herhalde. İşte bu dizide onun hayatını, kendi halindeki James McGill’ken nasıl Saul Goodman olduğunu izliyorsunuz. Breaking Bad’den 7 yıl öncesinde olanları anlatan dizideki olaylar tamamen günlük hayatın içindenmiş hissini yansıttığı için o kadar samimi ki… IMDB puanı; 8.7 ama bize Breaking Bad esintisini yaşattığı için kalbimizdeki yeri bambaşka. Son sezonunu sabırsızlıkla bekliyoruz.
La Casa De Papel
Herkesin dilinden düşürmediği, meşhur suç ve soygun dizisi. Bu dizi için çok abartıldığına dair bolca yorum okuyoruz ama aksiyon severler için bazı mantık hataları olsa da eğlenceli bir dizi olduğunu düşünüyoruz. IMDB puanı 8.4 ama bizim evlendikten sonra birlikte izlediğimiz ilk dizi olduğu için bu diziyle de bağımız var. Ne yapalım seviyoruz işte. Hem İspanyolların konuşmalarına da değinmeden edemeyeceğiz. Gerçekten çok eğlenceli. İkinci sezondan sonrasını heyecanla bekledik; beklemeye de devam ediyoruz.
Vis a Vis
İspanya yapımı dizilerden bahsetmişken Vis a Vis ile devam edelim. Dört sezondan oluşan dizide, başrol oyuncusu Macarena Ferreiro’nun patronuna olan aşkı yüzünden kendisini bilmediği bir dünyada bulması konu ediliyor. Dizi hapisanede geçiyor ve izlerken sizi aksiyona doyuruyor. Şiddeti çok açık göstermesi bazen rahatsız edici olsa da, Vis a Vis’i de izledikten sonra İspanyolların aksiyon dizilerinde çok iyi olduğuna karar verdik kendimizce. IMDB puanı; 8.3 olan dizinin tadı damağımızda kalmıştı ama devam niteliğinde başka bir dizi ile geri geleceğini öğrendiğimizden beri heyecanla bekliyoruz.
Sense 8
İlk iki bölümünde çok sıkıldığımızı, yorumları okuyunca da yalnız olmadığımızı anladığımız dizi. Okuduğumuz yorumlarda devam edildiğinde güzel olduğunu yazdıkları için sabrettik ve bittiğinde birlikte yaşadığımız insanlardan ayrılmışız gibi hissettik. Dünya’nın farklı yerlerinde bulunan 8 kişinin; birbirlerine duyusal olarak bağlı olduklarını konu edinen bir bilim kurgu dizisi. Ama bilim kurgudan ziyade; aşk, acı, sevinç, heyecan ve tüm bu duyguları, hepsinin aynı anda hissediyor olmasının güzelliği; dizideki aksiyonun farklılığı bizi kendisine çok bağlamıştı. Hissettiklerimizde yalnız olmadığımız bir konu daha var. O da IMDB puanı; 8.3 olmasına rağmen, farklı ülkelerde çekildiği için, fazla bütçe ayrılması gerekçesini öne sürerek dizinin kaldırılmasının kalbimizi kırması… İkinci kez izlediğimiz tek dizi olarak tarihimize geçti kendisi.
The OA
Şans eseri karşımıza çıkan ve konusu ilgimizi çeken The OA dizisi de ekrana zamansız veda edip bizi yarım bırakanlardan. IMDB puanı; 7.9 olan dizide, 7 yıldır kaybolmuş, kör bir genç kızın gözleri görür şekilde geri dönmesi konu ediliyor. Nerede olduğunu ailesine ve polise anlatmamakta ısrarcı olan Prairie’nin geri dönüşü herkes tarafından hoş karşılanmaz ve onun başına gelenleri anlatıp yardım isteyeceği yakınlıkta birkaç kişiye ihtiyacı vardır. Biz fantastik ve bilim kurgu severler olarak, bu diziyi de çok sevmiştik.
The Walking Dead
Corona süreci başladığında biz de uzun bir diziye başlayalım dedik ve izlemekte geç kaldığımız The Walking Dead’e başladık. IMDB puanının 8.2 olmasına çok şaşırdığımız; bizim izlemelere doyamadığımız, araya başka hiçbir dizi ya da film almadan soluksuz izlediğimiz bir dizi oldu. Karakterleri yine evimizden birileri gibi olmuştu ve bittiğinde boşluğa düşürdü bizi. The Walking Dead, aynı adlı çizgi roman serisinden esinlenmiş; dünya çapında esrarengiz bir biçimde ortaya çıkan bulaşıcı hastalık sonucu, medeniyetin sonunu getiren zombi salgınını konu ediyor. Hayatta kalma çabası ve yaşanılanlardan çok etkilendik, yeni sezonu heyecanla bekliyoruz.
Stranger Things
Afişleri yüzünden kesinlikle çocuk dizisi olduğunu düşündüğümüz ama sonra sürekli karşımıza çıkınca başlamaya karar verdiğimiz dizi. Biraz korku, biraz gerilim, bolca aksiyon ve tuhaf şeyler olunca bizi kendisine ilk bölümden bağladı diyebiliriz. IMDB puanı da 8.8 olduğuna göre izlemeyen varsa çokça tavsiye edeceğimiz Stranger Things; dört çocuktan oluşan bir arkadaş grubunu, gruptakilerden bir tanesinin bir gece kaybolmasını ve annesinin onu bulma çabalarını anlatır. Üstün yetenekleri olan genç bir kızın gruba dahil olmasıyla gelişen olaylar zinciri, sizi korkunç ama bir o kadar da eğlenceli bir dünyaya götürüyor. Yine yeni sezonunu sabırsızlıkla bekliyoruz.
Peaky Blinders
Bu kadar fantastik dizinin ardından, sevdiğimiz gerçekçi bir diziden de bahsetmeden edemedik. Birinci Dünya Savaşı’ndan yeni çıkmış İngiltere’yi, yasadışı faaliyetler gösteren çeşitli çeteler sarmıştır. Bunlardan bir tanesi de şapkalarında jilet taşımalarıyla ünlü; soygunculuk ve at yarışlarıyla para kazanan Peaky Blinders’tır. Bir soygun sırasında yaptıkları hata yüzünden şehre yeni bir müfettişin gelmesiyle başlarına bela alan çetenin yaşadıklarını konu edinen dizi daha ilk bölümlerden sizi sarıp sarmalıyor. IMDB puanı; 8.8 olan Peaky Blinders’ın yayınlanmış dört sezonunu bir solukta izleyip, onayı verilen son sezonunu beklemeye koyulduk.
‘Into The Night’ is a non-stop, cheesy caper.
Into The Night
Son çıkanlardan ve bizim de son izlediğimiz dizilerden olan; film tadında sürükleyici mi sürükleyici Into The Night ile yazımızı sonlandıracağız. Yarım saatlik bölümler ile toplamda altı bölüm olan diziyi, bir oturuşta bitirdik. Güneşin, insanları öldüreceğini öğrenen Nato askerinin; Batı’ya giden ve içinde farklı milletlerden yolcuları olan bir uçağı kaçırmasıyla başlayan dizi, 24 saat boyunca gün doğumuna yakalanmadan haraket etmelerini ve yaşam mücadelelerini anlatıyor. IMDB puanı; 7.1 olan diziyi eleştiren çok fazla yorum okuduk ama biz izlerken güzel vakit geçirdik. O yüzden tavsiye ediyoruz ve yeni sezonu merakla bekliyoruz…