mira tezgelle

Hayatımızı Mira ile Paylaşmaya Nasıl Karar Verdik?

Evlenme kararını aldığınızda, geleceğinizle ilgili kurduğunuz hayallere birbirinizi de dahil ediyorsunuz. Önünüzde bir milat var, o günden sonra hayatlarınızı tamamen birleştireceğinizi ve iki kişi iken tek kişi gibi yaşayacağınızı biliyorsunuz. Ya da belki de bizde durum böyleydi. Geleceğimize dair bir sürü güzel plan yaparken buluvermiştik kendimizi. Evimiz, kitaplığımız, eşyalarımız, yaşam tarzımız, çıkacağımız seyahatler, gideceğimiz yerler konuşulur olmuştu. Ve evde bizden başka bir canlının da yaşamasının güzel bir şey olacağını hayal ediyorduk.

Aslında başlarda bir kedi ile yaşayabileceğimizi hiç konuşmamıştık. İlk hayalimiz Kakadu cinsi papağandı. Ama kendisinin altmış yıl kadar yaşadığını ve sahibinden ayrılınca tüylerini yolarak kendisini öldürdüğünü duyunca bundan hemen vazgeçtik. Öyle bir sorumluluk altına giremezdik ve zaten apartman dairesi olan evimiz de bunun için pek uygun olmazdı.

Evlendikten kısa bir süre sonra; evimizi mor bir Beta balığı ile renklendirdik ancak aslında hem hayvanlar ile hem de bitkiler ile uğraşmayı çok seven Şeref’e pek yeterli gelmedi. Bunun üzerine koskocaman bir akvaryumun sahibi olduk ki bu da başka bir yazının konusu.

mira-tezgelle

Buraya kadar kedi evimizde sadece bir kez gündem olmuştu. O da bir gece evimize gelirken sokakta peşimize takılan küçük bir oğlandı. Bizi bir türlü bırakmamıştı, hava çok soğuktu. Evden yiyebileceği bir şeyler indirdik ve o yemeğini yedikten sonra kucağıma atlayıp oturdu. Hal böyle olunca onu sokakta bırakamadık, o gece balkonumuzda misafir ettik ve sahiplenmeye karar verdik. Adını bile koyduk; haylaz bir oğlan olduğu için Jesse Pinkman’dı adı. Ama evimizde kedi bakımına dair hiçbir malzeme bulunmadığı için ve biz de çok acemi olduğumuz için ertesi gün veterinere giderken taşıdığımız kutudan kaçtı ve geri dönmedi. Çok üzüldük ve bir kedinin verdiği güzel enerjinin özlemini duymaya başladık.

Aylar sonra amcamızın komşusunun intihar ettiğini öğrendik. İntihar eden kişinin bir kedisi ve bir köpeği varmış, köpeği bir başkası, kediyi de kuzenlerimiz istediği için amcamız sahiplendi. Kedi kısır olmadığı ve çiftleşme zamanı geldiği için çiftleştirdiler ve beş dünya güzeli yavrusu oldu. Yavruları da sahiplenmek isteyen kişilere ücretsiz verip anneyi kısırlaştırdılar.

Eğer bir canlı ile hayatımızı paylaşacaksak, yavru olarak alıp küçüklükten yetiştirerek; birbirimizin huyunu suyunu öğrenip sonrasında birbirimizi üzmeyecek şekilde eğiterek büyütmek istiyorduk ve o beş yavrudan birini almayı talep ettik. Çok uzun düşündük, hem maddi hem manevi bu sorumluluğun altına girebilecek miyiz diye. Korkularımız ve endişelerimiz vardı ama hem araştırmalarımızın hem de veterinerimizin yardımıyla hepsini aştık ve Mira şimdi altı aylık çok güzel bir kız çocuğu. Tam istediğimiz gibi bize, huyumuza alışmış, çok zeki, çok uysal ama bazen de yaramazlık yapmaya aşık bir canımız oldu. Onun da bizimle çok mutlu olduğunu hissediyoruz.